easai's
Linguistics
ホーム
言語
語族
公用語
数
比較
地域
文字
参考
ホーム
言語
語族
公用語
数
比較
地域
文字
参考
トルコ語
Turkish
概要
人称代名詞
コピュラ動詞
疑問詞
現在形
過去形
未来形
超越形・中立形
位格
名詞の格
存在・所有を表す var/yok
後置詞
受身
連体形
複合名詞
比較級・最上級
可能形
語尾・名詞編
語尾・形容詞編
命令形・使役
提案
仮定形
数詞
必要形
接尾辞 -arak
みんな・~の一人・誰も
動名詞
必要を表す表現
義務を表す表現
「〜より(は)〜ほうが」
「~にもかかわらず」
「たとえ~しても」
読み物:スズメ属
読み物:スズメ
読み物:ウズラ
語尾による索引
日常会話
単語帳
コンピュータ用語
索引
目次
索引
Expression
Description
Başbakan Erdoğan İsrail'i topa tuttu (Medya365.Com)
エルドガン首相はイスラエルを非難
Acele işe şeytan karışır
急ぎの仕事に悪魔が口を出す
"def" ifadesi ile fonksiyon tanımlanır.
def文で関数を定義します。
'Ege bizi ayıran bir deniz olmasın. Ege bizi birleştiren bir deniz olsun.' (Recep Tayyip Erdoğan)
エーゲ海を平和の海にしたい。(エルドアン首相)
Afiyet olsun.
召し上がれ (食欲あれ)
Akıl yaşta değil, baştadır.
知恵は年齢ではなく頭にある(トルコの諺)
Kim bu ekmeği yer?
誰がこのパンを食べたんだ?
Letonya'da süpermarket çöktü (Haber Portalı)
ラトビアで食料品店が崩壊
New York'ta saat kaç?
ニューヨークでは今何時?
Ankara'ya giden tren
アンカラへ行く列車
Ankaralıyım
アンカラ出身です。
Anladınız mı? -- Hayır, anlamadım.
分かりましたか? いいえ、分かりません。
Anlamamaktansa tekrar sormak daha iyidir.
聞いたほうが理解できないよりいい。
'Ölü sayısı 264' (HABERTURK)
(地震による)死者数は264人
Paris'te saat kaç?
パリでは今何時?
arkadaş
友達
Atatürk İstanbul'da
アタチュルク(イスタンブールで撮影)
ayakkabı
ayak 足+kab 容器 = 「靴」
Bahçede Aloe Vera Yetiştirme
庭で育てるアロエ・ベラ
Bak bak
Look!
Başbakan açıkladı: 31 ölü, 9 kayıp
首相は31人死亡9人行方不明と発表した
Beklemektense mesaj atmak daha hızlı olur.
待つよりメッセージを送るほうが早い。
Belarus'tan Avrupa'ya giden transit hattan gaz çekme tehdidi (Zaman)
ベラルーシから欧州へ向けたガスのパイプラインからガスを削減すると警告
Ben bugün erken uyumalıyım.
今日は早く起きなければならない。
Ben hemen gitmeliyim.
すぐに来なければならない
Benim 3 kedim ve 1 köpeğim var.
3匹の猫 (kedi) と一匹のイヌ (köpek) を飼っています。
Benim bir kuşum var.
小鳥 (kuş) を飼っています(持っています)。
Benim konuşmam şimdi daha iyi.
話すのが上手くなった。
Bilerek geç kaldı.
彼はわざと遅れてきた。
bir mantid türü
カマキリの一種
Bir subay daha intihar etti (Zaman)
さらに一人の警察官が自殺した。
biri
彼らの一人
birimiz
我々の一員
Birimiz kazandı.
我々のうち一人が勝つ。
biriniz
あなた方の一人
Bizim ekmeğimiz var.
我々はパン (ekmek) を持っている。
Bu elma kimin?
このリンゴは誰の?
Bu hediyeyi senin için aldım.
この贈り物はあなたのために買いました、
Bu işi yapmaya mecbur oldular.
彼らはこの仕事をなさねばならない。
Bu işten çok yoruldum.
この仕事で疲れ果てた。
Bu kitabı sana vereyim.
この本をあなたにあげましょう。
Bu su içilir mi?
この水は飲めるか?
Bugün hepimiz kahve içtik.
今日は我々は皆、コーヒーを飲んだ。
bugünkü gazete
今日の新聞
Bütün gün çalışsam bile bu işi bitiremem.
一日中働いたとしても、この仕事を終えることはできない。
çarşıda
商店街で
Daha çok çalışsaydım, sınavı geçerdim.
もしもっと勉強していたら受かっていただろう。
Daha fazla sabır gerek.
もっと辛抱が必要さ。
Deprem değil, kerpiç öldürdü! (ntvmsnbc)
地震ではない、日干しレンガが殺したんだ
Dışarı çıkmaktansa evde kalmak istiyorum.
外出するより家にいたい。
dişçi
歯医者
Dur!
止めろ!(動詞 durmak の語幹)
Dursunbey'de grizu patlaması
デュルスンベイで工場の爆発
dünkü olay
昨日の事件
Dünyada 18 bin kuş türü olabilir.
世界中で18000類の鳥類が存在する。
dünyanın en güzel şehri
世界で最も美しい都市
Düşünerek karar verdim.
考えて決めたんだ。
E
f
e
P
a
ş
a
ç
o
k
h
a
st
a
エフ・パシャはとても病んでる
Eğer yağmur yağarsa, eve gitmemiz gerekecek.
雨が降るなら家へ帰らねばならない。
Eğer yağmur yağıyorsa, şemsiyeni al.
雨が降っているなら傘を持っていきなさい。
Elazığ'da korkutan deprem faciası: 51 kişi öldü (birincikuvvet.com)
エラズーで大地震の悲劇:51人が死亡
Elma mı?
リンゴか?
Geç!
渡れ!(動詞 geçmek の語幹)
gel
mek
来る
gelecek hafta
来週
Gelmeyecekse, programı değiştirelim.
彼女が来ないなら計画は変更しよう。
Giderek zorlaşıyor.
だんだん難しくなってきた。
Git!
行け!(動詞 gitmek の語幹)
Gitmek zorunda.
彼は行かなければならない。
Gitmek zorunda değilim.
私は行かなくてもいい。
Güzel mi?
美しいか?
Hasta olmama rağmen bugün okula gittim.
病気であるにもかかわらず、今日は学校へ行きました。
hepimiz
我々は皆
hepiniz
あなた方は皆
hepsi
彼らは皆
hiçbiri
彼らのうち誰も
Hiçbiri doğru değil.
連中は皆、正しくない。
hiçbirimiz
我々のうち誰も
hiçbiriniz
あなた方は誰も
İsrail, ablukayı hafifletiyor (Zaman)
イスラエル (ガザへの)封鎖を緩和 (hafif はアラビア語で緩和の意)
İsrail'e üç seçenek sunduklarını belirten Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'Ya özür dilerler, ya uluslararası komisyonu ve onun raporunu kabul ederler ya da ilişkiler kesilir' dedi. (medya73.com)
ダウトオール外相はイスラエルへ「謝罪するか国際調査団の調査結果を認めるか外交関係を断絶するか」3つの選択肢があると述べた。
İsrail ilk kez mi özür diledi?(Akşam)
イスラエルが初めて謝罪したいといっているのか
iste
mek
望む
İsterseniz ambulans çağırabilirim.
よろしければ救急車を呼ぶことができます。
İyi akşam
lar
Good evening(s).「こんばんは」
İyi gece
ler
Good night(s).「おやすみ」
İyi gün
ler
Good day(s).「こんにちは」
İyiy
im
.
元気です。
Japon mu?
日本人ですか?
Karadeniz
kara 黒 + deniz 海 = 「黒海」
kardan adam
雪ダルマ
Kediye süt verdim.
猫に牛乳をやる
Keşke daha çok çalışsaydım ve sınavı geçseydim.
もしもっと勉強していて受かっていたらなあ。
Kitabı okudularsa, sınavı geçebilirler.
本を読んだのだら試験は通るだろう。
Kitap okuyarak uyudu.
彼は本を読みながら眠ってしまった。
Koşa koşa geldi.
彼は(嬉々として)走ってきた。
Koşarak geldim.
走ってきたんだよ。
Kötü havaya rağmen onlar denize gitti.
悪天候にも関わらず、彼らは海へ出かけました。
kuş gagası
鳥の嘴
kuyruklu kurbağalar
有尾類(サンショウウオ) Caudata
kuyruksuz kurbağalar
無尾類(カエル) Anura
küresel ısınma
地球温暖化
Libya´da petrol üretimi 400 bin varilin altında (Forex)
リビアでの石油産出量が40万バレル以下に
Lider olarak konuştu.
彼女はリーダーとして言ったんだよ。
mantid yumurta kesesi
カマキリの卵のう
Mecbur bekleyeceğiz.
我々は待たざるを得ない。
Mecburum.
私の義務だ。
Muhammed’in kedisi var.
ムハンマドさんは猫 (kedi) を飼っています(持っています)。
Mutlaka gelin.
必ず来てください。
Nasıl
sınız
?
ごきげんいかがですか
Ne zaman geleceksiniz?
いつ来られますか?
Neden ben?
なんで俺が?
Neredesin?
貴方は何処?
Netanyahu Obama'yla görüştü (Hürriyet)
ネタニヤフ首相 オバマ大統領と会談
O öyle şey yapmaz.
彼はそんなことはしない。
O sınav için daha fazla ders çalışmalıydı.
彼は試験のためもっと勉強すべきだった。
oku
mak
読む
Oldukça uzun bir yolculuk oldu, değil mi?
けっこうな長旅だったじゃないかね?
Olmaz olur mu?
OKでないことがあるか(=OKだ)
Onlar orada yüzmemeliler.
彼らはそこで泳ぐべきではない。
Onların erken kalkmaları lazım değil.
彼らは朝早く起きる必要はない。
Onların erken kalkmalarına gerek yok.
彼らは朝早く起きる必要はない。
onların gelecekleri gün
彼らが来る予定の日
Onun okula gitmesi lazım,
彼は学校へ行く必要がある。
Oraya yağmur yağıyor.
かの地では雨が降っている。
otobüs durağı
バス停
Paris, Fransa'da saat kaç
パリでは今何時?
Senin gülmen çok hoş.
あなたが微笑むのは素敵です。
Senin gülüşün çok hoş.
あなたの微笑み方は素敵です。
Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum.
知り合えて光栄です。
Son depremler: Kütahya Simav Deprem ile sarsıldı (Beyaz Gazete)
地震の最新ニュース:キュタヒヤのシナブで地震
Tatilden önce sınav var.
休暇の前に試験があります。
telefonun numarası
(ある)電話番号
Teşekkür ederim.
ありがとうございます。
topçu
砲兵
tren istasyonu
電車の駅
Türk mü?
トルコ人ですか?
Türkçe konuşabilir misiniz?
トルコ語を話せますか?
Türkçe'yi öğreniyorum.
トルコ語を学んでいます。
Türkiye'nin başkenti
トルコの首都
vapur iskelesi
フェリー乗り場
Yağmura rağmen dışarı çıktık.
雨にもかかわらず、私たちは外出しました。
Yardımcı olalım.
(我々が)手を貸しましょう。
Yardımcı olayım.
(私が)手を貸しましょう。
yarınki uçak
明日の飛行機
Yavaş yavaş kalkalım mı?
そろそろ行きましょうか?
Yemek yediysen, artık aç değilsin.
食べたのだらもう空腹ではないだろう。
Yeni bir telefon lazım.
新しい携帯が必要だ。
Yeterince uyumamak çok zararlı.
睡眠不足は害がある。
Yorgun ise, biraz dinlenmeli.
彼女が疲れているなら休むべきだ。
Yorgun olsa da çalışmaya devam etti.
疲れていたにもかかわらず、彼は働き続けた。
Zengin olsam, dünya turuna çıkardım.
もしも金持ちだったら世界を回る。
Back to top